Türkisch - Englisch
Türkisch - Englisch
Deutsch - Englisch
Französisch - Englisch
Spanisch - Englisch
Englisch Synonyme
Türkisch - Englisch Sätze
Synonyme
Sätze
Werkzeuge
Quellen
Über uns
Kontakt
Einloggen / Registrieren
Licht Ausschalten
English
English
Türkçe
Français
Español
Deutsch
Synonyme
Werkzeuge
Quellen
Über uns
Kontakt
Einloggen / Registrieren
EN-TR
Türkisch - Englisch
Deutsch - Englisch
Spanisch - Englisch
Französisch - Englisch
Englisch Synonyme
Türkisch - Englisch Sätze
Türkisch - Englisch
Spanisch - Englisch
Verlauf Ausblenden
Velaufsdetails
Verlauf Löschen
Verlauf :
on a line
Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau
Verlauf
Sätze
Bedeutungen von dem Begriff
"on a line"
im Türkisch Englisch Wörterbuch : 4 Ergebniss(e)
Kategorie
Englisch
Türkisch
General
1
General
on a line
adv.
aynı hizada
2
General
on a line
adv.
bir sırada
Colloquial
3
Colloquial
on a line
expr.
kuyrukta
4
Colloquial
on a line
expr.
sırada
Bedeutungen, die der Begriff
"on a line"
mit anderen Begriffen im Englisch Türkisch Wörterbuch erhalten hat: 37 Ergebniss(e)
Kategorie
Englisch
Türkisch
General
1
General
get a line on
v.
bilgi almak
2
General
get a line on
v.
hatta kalmak
3
General
wait on a line
v.
kuyrukta beklemek
4
General
wait on a line
v.
sırada beklemek
Idioms
5
Idioms
a dead cat on the line
n.
yanlışlık
6
Idioms
a dead cat on the line
n.
yanlış
7
Idioms
a dead cat on the line
n.
ters/yanlış giden bir şey
8
Idioms
a line on (someone or something)
n.
(birinin/bir şeyin) iletişim bilgisi
9
Idioms
have a line on
v.
bir konuda bilgi almak
10
Idioms
get a line on
v.
bir konuda bilgi edinmek
11
Idioms
get a line on
v.
bir konuda bilgi almak
12
Idioms
have a line on
v.
bir konuda bilgi edinmek
13
Idioms
have a line on
v.
gerekli bilgiye ulaşmak
14
Idioms
get a line on
v.
gerekli bilgiye ulaşmak
15
Idioms
have a line on
v.
gerekli bilgilere ulaşmak
16
Idioms
get a line on
v.
gerekli bilgilere ulaşmak
17
Idioms
take a firm line (on or against something)
v.
(bir şeyle ilgili/bir şeye karşı) sert/katı bir tavır takınmak
18
Idioms
take a firm line (on or against something)
v.
(bir şeyle ilgili/bir şeye karşı) tutumundan vazgeçmemek
19
Idioms
take a firm line (on or against something)
v.
(bir şeyle ilgili/bir şeye karşı) kararlı bir duruş/tutum sergilemek
20
Idioms
take a firm line (on or against something)
v.
(bir şeyle ilgili/bir şey karşısında) geri adım atmamak
21
Idioms
take a firm line (on or against something)
v.
(bir şeyle ilgili/bir şeye karşı) duruşunu inatla sürdürmek
22
Idioms
take a firm line/stand (on/against something)
v.
(bir şeyle ilgili/bir şeye karşı) sert/katı bir tavır takınmak
23
Idioms
take a firm line/stand (on/against something)
v.
(bir şeyle ilgili/bir şeye karşı) tutumundan vazgeçmemek
24
Idioms
take a firm line/stand (on/against something)
v.
(bir şeyle ilgili/bir şeye karşı) kararlı bir duruş/tutum sergilemek
25
Idioms
take a firm line/stand (on/against something)
v.
(bir şeyle ilgili/bir şey karşısında) geri adım atmamak
26
Idioms
take a firm line/stand (on/against something)
v.
(bir şeyle ilgili/bir şeye karşı) duruşunu inatla sürdürmek
27
Idioms
get a line on someone [us]
v.
biri hakkında bilgi almak
28
Idioms
get a line on someone [us]
v.
biri hakkında bilgi edinmek
29
Idioms
get a line on someone [us]
v.
biri hakkında gerekli bilgilere ulaşmak
30
Idioms
get a line on someone [us]
v.
biri hakkında gerekli bilgiye ulaşmak
31
Idioms
have a line on (someone or something)
v.
(biri/bir şey) hakkında bilgi edinmek
32
Idioms
have a line on (someone or something)
v.
(biri/bir şey) hakkında bilgi almak
33
Idioms
have a line on (someone or something)
v.
(biri/bir şey) hakkında gerekli bilgilere ulaşmak
34
Idioms
have a line on (someone or something)
v.
(biri/bir şey) hakkında gerekli bilgiye ulaşmak
35
Idioms
walk on a thin line between (something) and (something else)
v.
(bir şeyle başka bir şey) arasında ince bir çizgi üzerinde yürümek/ilerlemek
Technical
36
Technical
guided type fall arrester on a flexible anchorage line
n.
esnek bir ankraj hattı üzerindeki kılavuz tip düşmeyi önleme tertibatı
37
Technical
guided type fall arrester on a rigid anchorage line
n.
sert bir ankraj hattı üzerindeki kılavuz tip düşmeyi önleme tertibatı
×
Pronunciation in context (
out of
)
Pronunciation of on a line
×
Term Options
Übersetzung Vorschlagen / Korrigieren
Französisch Englisch Wörterbuch
Spanisch Englisch Wörterbuch
Deutsch Englisch Wörterbuch
Englisch Synonyme Wörterbuch
Google Images
Merriam Webster
Dictionary.com
The Free Dictionary
Abbreviations
Wikipedia in English
Wikipedia in Turkish
Urban Dictionary
German, LEO
Chinese, Dict.Cn
Spanish, SpanishDict
Russian, Multitran.ru
Medical, MedicineNet
İşaret Dili, Signing Savvy